Mahfi Eğilmez’den ekonomik duruma yönelik tespitler
Eski Hazine Müsteşarı, iktisat uzmanı, akademisyen ve yazar Dr. Mahfi Eğilmez, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basınevi’nde Gazeteci Nursun Erel’in moderasyonunu üstlendiği ”Çay Sohbetleri”nin konuğu oldu.
”Türkiye Ekonomisinin 2024 Falı” başlığıyla gerçekleşen söyleşide, Eğilmez, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu duruma yönelik tespitlerde bulundu.
ANKA haber ajansında yer alan habere göre, ekonominin 3 yıl içinde geldiği noktayı değerlendiren Eğilmez, ”2021 yılında faiz 19’dan 21’e çıkarılsaydı bugün hiçbir problem olmayacaktı” dedi. Gayrisafi yurtiçi hasılanın ülkede yaşayan nüfüsa göre bölünmediğini vurgulayan Eğilmez, şunları söyledi:
”Faiz takıntısı nedeniyle ‘Faiz sebeptir enflasyon sonuçtur’ şeklinde olayı tersine çevirerek işe girdik. 2021 yılının Ağustos ayı enflasyon yüzde 19 faiz yüzde 19, enflasyonda artma eğilimi vardı. O zaman Merkez Bankası faizi yüzde 19’dan 21’e çıkarsaydı bugün hiçbir problem olmayacaktı. Merkez Bankası faizi indirmeye başladı ‘Faiz sebeptir enflasyon sonuçtur’ yaklaşımıyla 8.5’e kadar indirdi, enflasyon fırladı gitti. Gayrisafi yurtiçi hasıla 1 trilyon 119 milyar dolar çıktı. Bunu kişi başına bölerken sığınmacılar yok sayılıyor. Dolayısıyla nufüs 95 milyon olacağına 85 milyona bölünmüş oluyor. En az kötü olduğumuz yerlerden biri dış borç. Özellikle kamunun dış borcu düşük, özel sektörün biraz yüksek hepsini toplasanız yüzde 45’ler civarındayız. Yüzde 45 çok kötü bir dış borç yükü değil. Bizim sorunumuz dış borcu ödemek için geleceğe dair iyi atılımlarımız yok. Türkiye’nin bir yıldan kısa vadeli ödemesi gereken dış borcu 225 milyar dolar, çok büyük bir rakam”.
”Yargının bağımsızlığını sağladığınız anda manzara değişir”
Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizden çıkması için yapısal reformların biran önce yapılması gerektiğine işaret eden Eğilmez, şunları kaydetti:
”Türkiye’nin yapması gereken tek şey yapısal reform. Nedir bu? Hukukun üstünlüğü, biz bunu yapacağız. Hiç çaremiz yok. Hukuk bağımsız olacak, adalet bağımsız olacak. Anayasa Mahkemesi’ni kurduysan artık onun kararını dinleyeceksin. Bu kararı ‘beğenmedim’ olmaz. Bu adımları atmamız lazım. Birinci öncelik hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığını sağladığınız anda manzara değişir. Yapısal reformlardan biri kamuda tasarruf ama tasarrufa en yukarıdan başlayacaksın. Eğitimde gittikçe kötüye gittik. Sınıfta kalma yok, giren mezun oluyor. Böyle bir eğitim sistemi olmaz.”