Çalışanların iş güvencesini tehdit eden esnek çalışmanın yaygınlaştırılması, bu kez ‘güvenceli’ tanımlamasıyla yeniden gündeme geldi. İş mevzuatının dağınık bir görüntü vermesi sebebiyle Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu’nun hazırlığını yaptığı çatı kanun ile tek iş kodu düzenlemesinin içeriğinde, “güvenceli esnek çalışma”nın da bulunduğu belirtiliyor.
OVP: BÜYÜME İÇİN ESNEKLİK
Sosyal Politika Uzmanı Erkan Kıdak, 2024-2026 Orta Vadeli Program (OVP) ile 2024-2028 Çalışma Bakanlığı Stratejik Planı’nda da yer alan ve “Türk İş Kanunu” ile hayata geçirilmesi amaçlanan çalışmaya ilişkin “Bu gelişmenin arkasında işgücü piyasalarının daha da esnekleştirilmesi ve kuralsız çalışma biçimlerinin yaygınlaşması amacı yer alıyor” dedi.
“Tek iş kodu”nun Fransa gibi ülkelerde bulunduğunu belirten Kıdak, Türkiye’deki niyetin ise yasal dağınıklığı gidermek değil, zaten esnetilmiş olan iş kanununun daha da esnek bir hale getirilerek işverenlere uluslararası rekabette avantaj, işçilereyse daha fazla güvencesizlik getirmek olduğunu değerlendiriyor. Kıdak, bu değerlendirmesini, ‘OVP’de iş mevzuatının katı bir yapıya sahip olduğu, buna karşılık daha fazla üretim ve büyüme için esnekliklere gerek olduğunun vurgulandığını’ hatırlatarak destekliyor. Güvenceli esnekliğin Danimarka, Hollanda ve Finlandiya gibi sosyal refahın yüksek olduğu ülkelerde, esnek çalışmanın işçiler üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek için uygulandığını belirten Kıdak, söz konusu ülkelerde bu uygulamaların, ekonomi politikalarıyla desteklendiğini ifade etti. Kıdak, Türkiye’de ise henüz var olan iş güvencesi hükümlerinin dahi tam anlamıyla uygulanamadığını, ‘güvenceli esneklik’ düzenle-
mesinin hiç de iyi niyetli bir girişim gibi gözükmediğini ifade etti.
İstihdam için yeni düzenlemeye gerek yok
Güvenceli esnek çalışmada kadınlar, gençler ve engelli bireyler üzerinde yoğunlaşılıyor. Erkan Kıdak, “Eşit işe eşit ücret, ayrımcılık yasağı, işyerlerinde engelli çalıştırma yükümlülüğü ve benzeri düzenlemeler yasalarda mutlak bir şekilde vurgulanırken, Türkiye’de uygulamada bunların her birinde oldukça geri bir noktadayız. Kırılgan grupların istihdamını öne sürmek, göstermelik bir sebep diye düşünüyorum. Zira söz konusu bireylerin çalışma hayatına ve sosyal yaşama katılımlarını artırmak, mevcut düzenlemelerle de mümkün” dedi.
‘İş güvencesini zedeleyebilir’
Sosyal Politika Uzmanı Erkan Kıdak, iş kanunlarını tek çatı altında toplama gibi bir kılıfla yapılması planlanan değişikliklerin, var olan güvence hükümlerinin zedelenmesine yol açacağı gibi, zaten sınırlı düzeyde olan sendikal örgütlenmeyi de önemli ölçüde olumsuz etkileyeceğini belirtti. Kıdak, “Bunun en iyi örneklerini kıdem tazminatına erişim, sendikal hakların kullanımı ve işsizlik sigortası gibi uygulamalardan görebiliyoruz” dedi.